Planlama ve yönetim ile süt ineklerini sağlıklı tutmanın püf noktaları
Henüz on – on beş yıl öncesine kadar, bir ineğin hastalanması ‘garip’ bir durum olarak görülmez ve normal karşılanırdı. Süt humması, ketozis yada mastitis çoğu hayvancı için normal bir durumdu ve topallık gibi fiziksel hastalıklar, ineklerin kendi başlarına çare bulmaları gereken bir durum olarak kabul görürdü. Genellikle bir veteriner çağrılır ve inekler de genellikle iyileşir ve bir dahaki sefere görüşmek üzere vedalaşılırdı.
Ancak bir süre sonra, değişen metodlar ve dolayısıyla da beklentilerle bu durumun hem ekonomik yönden hem de sürdürülebilirlik açısından pek mümkün olmadığı ortaya çıktı. Sonuç olarak süt ineklerindeki hastalık oluşumunun önlenmesine daha fazla odaklanılmaya başlandı ve özellikle buzağılamadan sonraki kritik dönemde hayvanların daha sistematik şekilde izlenme ihtiyacı ortaya çıktı.
Yeni doğanlar için yeni protokol ve planlar geliştirilerek çiftçilerin buzağılamadan sonraki 7 – 10 gün boyunca hayvanları düzenli olarak kontrol etmesi sağlandı. Bu kontrollerin içinde vücut sıcaklığını ölçmek,rumen hareketlerini incelemek, keton ile mastitisi kontrol etmek ilk sıralara yerleşti ve bu ölçümleri yapabilmek için gerekli araçlar da yaygınlaşarak ucuzladı.
Bu yöntem yetiştiricilere çiftliklerde meydana gelen hastalıkların henüz oluşmadan tespit edilmesini ve önlem alınmasında yardımcı oldu. Ancak bu tam manasıyla bir önleme değil, daha çok sorunlu ineklerin erken teşhis edilmesine dayanıyordu.
Kuru dönem beslemesi, konforun sağlanması ve stresin azaltılmasının önemi
Kuru dönemdeki yem alımı, konfor ve stres geçiş döneminde kendini göseren hastalıklar için büyük bir risk faktörü olarak tanımlanır.
Daha önce kuru dönem genellikle ihmal ediliyor ve hayvan sağlığı üzerindeki önemi büyük ölçüde göz ardı ediliyordu. Kuru dönem inek rasyonlarının optimize edilmesi, barınaklarla yönetimin iyileştirilmesi, süt ineklerinin sağlığında kazanılmış önemli bir başarı olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşım, kelimenin tam anlamıyla “önleme” anlamına gelir.
Titiz yönetim, hayvan izleme ve bilinçli planlama
Hayvancılıkta bugün bu anlayış daha da ileri gidiyor ve şunu biliyoruz: mükemmel bir kuru dönem bile, eğer inekler önceki laktasyon dönemlerinde kötü koşullara maruz kalmışsa, sınırlı bir etkiye sahip olacak.
Yüksek vücut kondisyonu ve üreme yönetimindeki hatalar nedeniyle uzun süren laktasyonlar, süt ineklerini metabolik hastalıklara yatkın hale getirir. Günümüzde birçok süt üreticisi, laktasyona sağlıklı bir başlangıcın, önceki laktasyon döneminde planlanması gerektiğini bilir.
Bir zamanlar buzağılama aralığı ve laktasyon süresi yönetimin bir sonucu olarak kabul edilirken, artık daha bilinçli bir şekilde planlanmaktadır.
Sürü sağlığını bu şekilde planlamak, bir ineğin hastalık geliştirme riskini değerlendirmeyi de içerir. Bu, karar verme süreçlerinde paha biçilmez bir bilgidir.